Gezi Notlari : Izlanda – I

Gezip goren insana seyyah dendigini herkes bu cumleyi okuyunca bildigini animsayacaktir. Gunluk konusma dilinde hic kullanmasak da, gorunce ne anlama geldigini biliriz hepimiz. Oyle ki, gezi yazilarina seyahatname dendigini de biliriz. Hatta bir cogunuz su an ders kitaplarinda (eskiden) kendine yer bulan Evliya Celebi’yi ve Seyahatname eserini de hatirlayacaktir. Lafi uzatmadan, sekil sartlarina asgari seviyede ozen gostererek bir gezi yazisi yazacagim.

***

Bir seye dokunmak, onu isitmek, ondan tad almak gibi bir sey olarak tanimliyorum gezmeyi. Goz gorsun ya da gormesin, hissedebilmek icin sana gelemeyene gitmek gerek.

***

Uzun bir arayisin ardindan, tatilimizi Izlanda’da gecirmeye karar vermistik. 23 Aralik’da baslayacak bir haftalik seyahatimize gunler kala heyecanimizi kendimize bile anlatamiyorduk.

“-Dusunsene dunyanin bir ucu.”

Zurich’den yaklasik 3.5 saatlik bir ucusun ardindan, valizimizi alir almaz kendimizi bir kahveyle disari attik. Kapidan cikar cikmaz yuzumuze carpan balik kokusu heyecanimiza heyecan katarken, bankamatikten henuz cektigimiz Izlanda Kronu’nu incelemeye daldik. Paralar bile balikliydi!

Izlanda’da gezmenin en guzel sekli, kiralanacak bir arabayla mumkun. En guzel bolgelere erisebilmek icin 4×4 bir arac elzem fakat bu araclarla gidilebilecek yollar yilin bir kac ayi (yazin) acik oldugu icin biz normal bir araba kiralamistik. Seyahat edeceklere ilk tavsiyem, arabanizi havalimaninda bulunan bilindik bir sirketten kiralayin. Blue Lagoon Rental’i sakin tercih etmeyin.

Seyahatiniz hangi mevsimde olursa olsun, yol durumunu surekli takip edin. Tiklayin cekinmeyin.

Mumkunse varmadan once ya da en gec havalimaninda lutfen buraya kaydolun. Cok ayrinti vermiyim, gitmeyi dusunenler girip bi baksin.

Arabamiza bir sekilde eristikten sonra havalimanina yaklasik 40 dakika mesafede olan baskent Reykjavik’de kiraladigimiz eve vardik. 4 farkli kategoriye ayrilan park alanlarindan, sansimiza evimizin dibinde olana hemen giriverdik. Kisaca P1, P2, P3, P4 olarak tanimlanan alanlar park yerlerinin fiyatlarini belirtiyor. P1 en pahali olani. 8 saatlik bir park suresi ortalama 10 avroya tekabul ediyor. Kisin arabayla seyahat edeceklere tavsiye: kapali otoparklari kullanin. Detayli bilgi arayanlar buraya.

Ulkenin muazzam derecede guvenli oldugunu araya sikistirdiktan sonra, kendimizi baskentin Istiklal Caddesi’ne Laugavegur’a atmamizla devam ediyorum. Cok acikmistik ve Deniz’e surpriz olarak ayarladigim Apotek Restaurant’a dogru hizli adimlarla ilerledik. Yemek icin tavsiye; Apotek’e kesin gidin.

Biraz pahali olan bu restoranin garsonlari pek guler yuzlu. Menulerine internet adreslerinden (buraya tiklayin) ulasabilirsiniz.

Izlanda ile ilgili genel bir tavsiye : nerede nasil yasayip hangi para birimini kazanirsaniz kazanin her sey cok pahali. (Ozellikle yeni yilda ve yaz aylarinda)

Hazirlikli olmanizda fayda var zira, marketten yapacaginiz bir alisverisin faturasi restoranlarda yiyeceginiz yemek ile hemen hemen esit.

Yemegi biraz abarttiktan sonra uykumuz iyice geldiginden eve dogru yola koyulduk. Tiklim tiklim dolu, tarcin kokan sokaklar ve mutevazi isiklandirmalar icimizi isitmisti bile.

Ertesi gun, 24 Aralik. Spontan yaptigimiz bir plana uymak icin cok erken kalktik.

Kahvalti icin enfes bir pastane; Bakari Sandholt.

Bu aylarda yaklasik 3 saatlik bir gun isigi oldugundan, karanlikta yola koyulduk. Ilk duragimiz meshur Gullfoss selalesiydi. Yaklasik 2.5 saatlik bir yolculugun ardindan selaleye vardik. Yollar icin lutfen bakiniz;

Selaleden ufak bir goruntu. Tavsiye; kesin gidin.

Vardiktan cok kisa bir sure sonra hava yavas yavas kararmaya baslamisti bile. Burada yaklasik yarim saat gecirmek yetmisti cunku istesek de soguktan daha fazla kalamayacaktik. Tekrar yola koyulurken aslinda yol uzerinde olan Geysir‘i atlamak zorunda kalip ertesi gun ziyaret ettik. Aydinliga gore sakin kacirmayin, ya da siz de ertesi gun muhakkak ugrayin.

Bu guzel gunun ardindan, Reykjavik’e dondugumuzde bir seyi unuttugumuzu farkettik. 24 Aralik Noel arifesiydi. Baska bir degisle havada kusun bile ucmadigi bir gun. O sokak senin, bu cadde benim diye yemek ararken ortada kalakaldik mi? Otellerde kesin buluruz diye daha onceden kendimizce onlemimizi almistik oysa. Tabi tek akilli biz degildik. En yakindaki otele gittik. Bizim gibi akilli diger turistler de hunharca masa ariyordu. Resepsiyona gidip restoranlarinin durumunu soracaktim ki, daha onceden bugun icin restorana rezervasyon yapan bir otel musterisine “yemek kalmadi” demesinler mi? Beynime bosalan kaynar sular mi dersiniz, gozume ilisen isik suzmesi mi siz karar verin. Hummali bir arayisin ardindan dunyanin sonu gelmis hissiyle kendimizi ulkenin muhtemelen en buyuk oteline attik. Bu sekilde tasvir ediyorum cunku sabahtan beri lokma girmemisti agzimiza. Zar zor yer bulduktan ve siparisimizi verdikten sonra garson “Bugun Noel arifesi, siparisleriniz hesaba %30 daha fazla yazilacak” demesin mi, zaten geldi mi ustuste gelir ya her sey..

Kotu bir yemegin ve pismanligin ardindan evimize donduk. 25 Aralik buyuk gundu.

Gelecek yazida okuyacaklariniz :

– Blue Lagoon

– Kuzey Isiklari

***

Sizleri sikmamak adina Izlanda’nin neden bu kadar pahali olduguna, yasadiklari finansal krize zarta zurta deginmeden bir kac parca halinde devam edecegim. Yarin ayni yerde bulusalim.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: